Unilever'in Baskısı Jerry Greenfield'ı İşsiz Bıraktı! Gazze İçin Savaşın Sesi Yükseldi
İş dünyası ABD'den, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine hemen hemen hiç tepki gelmezken, Ben & Jerry’s'in kurucularından Jerry Greenfield, ana şirket Unilever'in artan baskılarına daha fazla direnemeyerek görevinden ayrıldı.
Amerika Birleşik Devletleri'nde dondurma markası Ben & Jerry’s’in kurucu ortaklarından Jerry Greenfield, 47 yılın ardından görevinden ayrıldığını duyurdu. Greenfield, ana şirket Unilever’in sosyal adalet konularında seslerini kısıtladığını ifade ederek “aktivizmin susturulması” konusuna dikkat çekti.
Greenfield’ın istifası, özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Amerika’da cesurca tepki veren ender iş insanlarından biri olması bakımından oldukça dikkat çekici.
'ADALET İÇİN AYAKLANDIKTAN SONRA HAREKETE GEÇMEK ZAMANDAN ÖNEMLİ'
Greenfield, diğer kurucu ortak Ben Cohen'in sosyal medya üzerinden yayımladığı mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Bağımsızlığımızı sürdürerek değerlerimizin peşinden koşmak, Ben & Jerry’s’i basit bir dondurma markası olmanın ötesine taşıdı. Bugün adalet, eşitlik ve insani değerler için ayaklanmak her zamankinden daha mühim. Fakat Ben & Jerry’s, güçlüleri rahatsız etmemek adına susturuldu ve geri plana itildi.”
Ben Cohen, X platformunda yaptığı paylaşımda, #FreeBenAndJerrys hashtagsiyle “Jerry’nin mirası, değerlerimize olan bağlılığımızı sürdürmeyi gerektiriyor; @MagnumGlobal tarafından susturulmayı değil” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
UNİLEVER'İN KAMPLARINA DAYANAMADI
Axios’un haberine göre, Unilever’in dondurma markalarını yöneten şirket, Greenfield’ın görüşlerine katılmadığını açıklarken, “markanın değer odaklı pozisyonunu güçlendirmek amacıyla kurucularla yapıcı bir diyalog yürütme çabasında” olduklarını öne sürdü. Ancak Greenfield, özellikle İsrail'in işgal politikaları ve Gazze’deki insan hakları ihlalleri konusunda markanın sesinin kısılmasından yana rahatsızlık duyuyor.
İSRAİL’E KARŞI NADİR BİR TEPKİ
Ben & Jerry’s, 2021 yılında işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te satışlarını durduracağını açıklamış ve “işgal altında olan topraklarda faaliyet göstermek, değerlerimizle çelişiyor” demişti. Bu karar, Amerika’daki iş dünyasında İsrail'e karşı verilen en açık duruşlardan biri olarak tarihe geçmişti.
Ancak yoğun diplomatik baskıların ardından Unilever, İsrail'deki operasyonlarını yerel bir lisans sahibine devretmişti. Greenfield’ın istifası ise bu baskıların bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
