Sofraların Altın Rengi: İhracatta Rekor Kazanç, Miktar Düşük!

Türkiye, 2024-2025 sezonunda Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında miktar açısından son 25 yılın en düşük seviyesine ulaşırken, gelir bakımından ise Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini gördü.

Sofraların Altın Rengi: İhracatta Rekor Kazanç, Miktar Düşük!

Ege İhracatçı Birlikleri'nin verilerine göre, Türkiye 1 Eylül 2024 tarihinde başlayıp 31 Ağustos 2025'te tamamlanacak sezon boyunca toplamda 153 bin 593 ton kuru üzüm ihraç etti. Bu miktar, 1999 yılından bu yana en düşük seviye olarak kaydedildi. Ancak buna karşın çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından elde edilen gelir 546,5 milyon dolara ulaşarak, 2012-2013 sezonundaki 535 milyon dolarlık Cumhuriyet tarihi rekorunu aşmayı başardı.

Önceki sezonda 207 bin ton kuru üzüm ile 489 milyon dolarlık gelir elde edilirken, bu sezon miktar açısından yüzde 26'lık bir düşüş gözlemlendi. Ancak ortalama birim fiyatlarının artması sayesinde, gelirde yaklaşık olarak yüzde 12'lik bir artış görüldü.

İNGİLTERE, İHRACATTA LİDER

Türkiye, bu sezon boyunca 84 farklı ülkeye ürün gönderdi. İngiltere, 169,3 milyon dolarlık ithalatla en üst sırada yer alırken, Hollanda 64,3 milyon, İtalya 51 milyon, Almanya 48 milyon ve Fransa 33 milyon dolarlık alımlarla öne çıktı.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Şemsettin Özgür, düşük rekolteye rağmen sektör olarak gelir rekoru kırmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Rekolte kaybının pazar kaybı riskini de beraberinde getirdiğini belirten Özgür, şu yorumları yaptı:

"Miktardaki azalma bizim için kaygı verici. Ne yazık ki son üç yılda rekoltelerimizde önemli düşüşler yaşandı. Bunlar, elbette iklim koşullarından kaynaklanan durumlar. Bu düşük rekoltenin ardından ihracatımız 153 bin tonlara düştü. Yine de elde ettiğimiz toplam döviz açısından olumlu sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim. Evet, aslında bir ihracat rekoru kırılmış sayılabilir, çünkü birim fiyatlarımız oldukça yükseldi."

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) piyasaya müdahalesini olumlu bulduklarını dile getiren Özgür, "Bu yıl TMO'nun devreye girmesi beklenmiyordu, çünkü fiyatlar sene başında kilogram başına 120 lira civarındaydı. Bu rakamlar dövize çevrildiğinde tarihin en yüksek seviyelerine ulaşıyordu. Ancak çiftçilerimiz, ürünlerini piyasaya hızlı bir şekilde sundukları için fiyatlar da hızla düştü." dedi. Özgür, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasının uzun vadede fiyat istikrarı açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.