Kudüs Rum Ortodoks Patriği'nden Erdoğan'a Özel Hediye: Detaylar Ortaya Çıktı!

Kudüs Rum Ortodoks Patriği Theofilos Giannopoulos'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu hediyenin derin anlamı gün yüzüne çıktı. Müslümanların Kudüs'teki Hazreti Ömer dönemine ait güvence belgesiyle kardeşlik mesajı iletildi.

Kudüs Rum Ortodoks Patriği'nden Erdoğan'a Özel Hediye: Detaylar Ortaya Çıktı!

Kudüs Rum Ortodoks Patriği Theofilos Giannopoulos, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Hazreti Ömer'in Kudüs'ün fethi sonrasında Bizans İmparatorluğu adına şehri yöneten Patrik Sophronios'a sunduğu emannamenin (güvence belgesi) yer aldığı tabloyu armağan etti.

Dün Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs Rum Ortodoks Patriği Giannopoulos ve kendisine eşlik eden heyeti ağırladı.

Kabul sırasında Giannopoulos, Hazreti Ömer'in Kudüs'ü fethettikten sonra şehri teslim alan Patrik Sophronios'a takdim ettiği emannamenin yazılı olduğu tabloyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sundu.

HAZRETİ ÖMER, CUMA NAMAZINDAN SONRA İKİ EMANNAME VERDİ

Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olması ve Hz. Peygamber'in Isra ve Miraç hadisesi bağlamında Aksa'ya gitmesi nedeniyle tarihi bir öneme sahiptir. Bu bağlamda, Kudüs İslam orduları tarafından 638 yılında kuşatılmıştır.

Hristiyanlar şehri savunmaya çalışsalar da destek birliklerinin geldiğini öğrendiklerinde barış istemişlerdir. Patrik Sophronios, şehri teslim almak için Halife Hazreti Ömer'in bizzat gelmesini şart koşmuştur.

Bu şartı kabul eden Hazreti Ömer, kısa bir kafileyle yola çıkarak üç semavi dinin kutsal kabul ettiği Kudüs’e gelmiştir. Cuma namazını kıldıktan sonra Hazreti Ömer, tüm Kudüslülere ve Hristiyanlara ayrı ayrı iki emannamede bulunmuştur.

Hazreti Ömer’in Hristiyanlara sunduğu emannamede, "Allah’a şükürler olsun ki bizi İslam’la onurlandırdı, imanda yüceltti. Peygamberimiz Muhammed ile bize merhamet gönderdi ve bizi karanlıktan aydınlığa çıkardı. Birlikteki dağınıklığımız sona erdi ve yüreklerimizi birleştirdi. Düşmanlarımıza karşı bize zafer bahşetti ve bu toprakları bize takdir etti. Birbirimize sevgiyle bağlı kardeşler haline getirdi. Ey Allah’ın kulları, bu nimetler için Allah’a şükredin. Bu, Ömer bin el-Hattab’ın Kudüs-i Şerif’teki Tur-i Zeytun’da millet-i İseviyenin değerli patriği Sophronios’a sunduğu ve tüm halk ve din adamlarını kapsayan yazılı ahidnamesidir." ifadeleri yer almaktadır.

Emannamenin ilk bölümünde, tüm papazların nerede olursa olsun Müslümanlardan güvenceye sahip olduğu, gayrimüslimlerin zimmet akdinin şartlarına uydukları sürece emin olacakları, müminlerin ve gelecek nesillerinin onları koruması gerektiği belirtilmiştir. Hristiyanların sadakatinin sürmesi halinde bu güvencenin geçerliliği devam edecektir.

Sunulan güvenlik ve koruma sözü, Hristiyanlar için olduğu kadar, kiliseler, manastırlar ve ziyaret yerleri gibi kutsal alanlar için de geçerli olmaktadır. Bu mekanlar arasında Kumame Kilisesi, Hz. İsa'nın doğum yeri olan Beytüllahim'deki Büyük Kilise ve kuzeye ve batıya açılan üç kapılı mağara bulunmaktadır.

Emannamede şu sözler yer almaktadır:

"Kudüs'teki Hristiyanların haricindeki Hristiyan toplulukları; Habeş Hristiyanları, Avrupa’dan gelen ziyaretçiler, Kıptiler, Süryaniler, Ermeniler, Yakubiler ve Maruniler gibi gruplar tamamen belirtilen Patrik’in denetimindedir. Bu nedenle, bu sayılan patrik ve papazlara Hz. Peygamber, mübarek mührüyle güvence sağlamış ve korunmalarını talep etmiştir. Biz müminler de onlara iyi davranan Peygamber’e saygı gereği onlara da iyi muamelede bulunmalıyız. Bu patrik ve papazlar, cizye ve benzeri yükümlülüklerden denizde ve karada muaf olacaklardır. Kumame Kilisesi ve diğer kutsal alanlara girişleri için kendilerinden herhangi bir ücret talep edilmeyecektir. Fakat Hristiyanların Kumame Kilisesi’ni ziyaret eden kişilerden Patrik’e 1 dinar ve 1/3 dirhem ödemeleri gerekecektir."

Hem erkek hem de kadın her inanan ile sultan, hakim veya vali, zengin veya fakirin bu emirleri muhafaza etmeleri gerektiği, Hristiyan liderlerine bu fermanın sahabe-i kiramdan Abdullah, Osman bin Affan, Sa’d bin Zeyd, Abdurrahman bin Avf ve diğer sahabelerin huzurunda bildirildiği vurgulanan emannamede, içeriğindeki emirlerin korunması ve saygı gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

Emannamenin son kısmında ise "Müminlerden kim bu fermanımızı okuyup da şimdi veya kıyamete kadar, bu kurallara muhalefet ederse, Allah’ın ahdini bozmuş ve Habibi'ne karşı gelmiş olur." ifadeleri bulunmaktadır.