Erdoğan'ın BM Konuşmasında Şok An! Mikrofonu Neden Kapandı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda Gazze için ateşkes talep ederek İsrail'in çekilmesini istedi. Konuşma anında mikrofonun kapanması sosyal medyada gündem oldu; İletişim Başkanlığı ise bu durumu "5 dakika süre sınırlaması" ile açıkladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde gerçekleştirilen “Filistin Sorununa Çözüm Arayışları” konulu konferansta yaptığı konuşmada Gazze için ateşkes talep etti ve İsrail’in bu bölgeden çekilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Konuşmanın ortasında mikrofonun kapanması memnuniyetsizlik yaratarak "Erdoğan’ın sesi mi kesildi?" sorusunu gündeme getirdi. İletişim Başkanlığı, bu durumun konferansın zaman sınırlamasıyla ilgili bir uygulama olduğunu açıkladı.
"ATEŞKES VE İSRAİL'İN ÇEKİLMESİ GEREKİYOR"
Erdoğan, konuşmasında Gazze'de geçen iki yıl içinde devam eden saldırıların büyük bir insani kriz yarattığını belirtti:
"Ateşkesin ilanı, Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ulaşımının sağlanması ve İsrail’in bölgeden çekilmesi bir zaruriyet haline gelmiştir."
Filistin devletini tanıyan ülkelerin attığı adımları "tarihsel" olarak değerlendiren Erdoğan, uluslararası topluma hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme çağrısında bulundu.
MİKROFONUN KAPANMASI TARTIŞMALARI BERABERİNDE GETİRDİ
Konuşma sırasında Erdoğan’ın mikrofonunun aniden kapanması dikkat çekti. Yayın esnasında çevirmen, "Başkanın sesini kaybettik, kimse onu duyamıyor" şeklinde bir ifade kullandı. Bu anlar sosyal medyada gündem oluşturarak "Cumhurbaşkanı’nın sesi mi kesildi?" sorusunu beraberinde getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında şunları söyledi:
"Saygıdeğer Hükümet Başkanları, Sayın Genel Sekreter, Değerli Heyet Üyeleri, hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Bu konferansın eş başkanlığı görevini üstlenen Fransa ve Suudi Arabistan'a minnettarım. Filistin devletini tanıyan ülkeleri kutluyorum. Bu tür adımların ve sonrasındaki girişimlerin iki devletli çözüm yolunu hızlandırmasını umuyorum.
Yaklaşık iki yıldır İsrail hükümetinin artan saldırıları sonucunda, coğrafyamızda büyük bir insani kriz yaşanıyor. Gazze'deki zulüm, 65 binden fazla insanın yaşamına mal oldu ve tüm şiddetiyle devam ediyor. Vicdanı olan hiçbir kişi bu durumu kabullenemez, hiçbir birey bu soykırıma kayıtsız kalamaz. Netanyahu hükümetinin hedefi, Filistin devletinin kurulmasını imkansız kılmak ve Filistin halkını mümkün mertebe göçe zorlamaktır.
"FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMA ADIMLARI SON DERECE ÖNEMLİ"
Bu olumsuz gelişmelerin gölgesinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri ve diğer ülkelerin Filistin devletini tanıma kararı alması son derece önemli bir adım olmuştur. Filistin devlet başkanı Abbas’ın bugün aramızda olmasını arzu ederdik.
"FİLİSTİN DAVASI ARTIK KÜRESEL BİR MESELE"
Buna rağmen burada söz alan herkesin aynı zamanda Filistin halkının sesi olmasını çok değerli buluyorum. Gerçek şu ki, Filistin meselesi günümüzde artık evrensel bir konu haline gelmiştir. Bu konferansa olan ilgi bunun en güzel kanıtıdır.
Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika'nın sokaklarında, sosyal medya platformlarında özgür Filistin sloganlarına her zamankinden daha fazla tanıklık ediyoruz. Bu noktada şunu belirtmeliyim ki; Holokost mağduru bir toplumu yöneten Netanyahu hükümeti, onların da paylaştığı toprak, su, hava ve deniz üzerinde soykırım uygulamaktadır.
Bu zulme karşı durmak, uluslararası toplumun hem hukuki hem de vicdani sorumluluğudur. Uluslararası camia, Batı Şeria'daki yayılmaların, Doğu Kudüs'teki olan bitenlerin ve bölgede huzursuzluk çıkarma çabalarının son bulmasını sağlamalıdır. Aksi takdirde ne uluslararası düzenden ne de evrensel değerlerin korunmasından söz edilebilir. Derinleşen işgal ve ilhak politikaları açıkça hedeflerini gözler önüne seriyor.
İki devletli çözüm vizyonunu yok etmek, Filistin devletinin yaşamasına olanak vermemek, Filistin halkını sürgün etmeye zorlamak ve bölgede yayılmacı planları etkili kılmak asla kabul edilemez. Bu konferansta Filistin devletine destek veren ülkelerin kararlı, belirgin ve caydırıcı adımlar atmasını diliyorum. Ateşkesin ilan edilmesi, Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ulaşımının sağlanması ve İsrail’in Gazze'den çekilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir."
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI: "5 DAKİKA KURALINA GÖRE"
Bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, yaşanan durumun teknik bir aksaklıktan değil, konuşma süreleriyle alakalı bir kuraldan kaynaklandığı bildirilmiştir:
“Devlet ve Hükümet Başkanlarının konuşmaları için 5 dakika süre belirlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması da bu çerçevede sınırlı kalmıştır. Sürenin dolmasıyla mikrofon otomatik olarak devre dışı kalmıştır. Aynı durum Endonezya Cumhurbaşkanının konuşması esnasında da yaşanmıştır.”
Açıklamada ayrıca Erdoğan'ın konuşmasının küresel gündemi etkileyen mesajlar içerdiği vurgulandı.
KONFERANS SONRASINDA
Mikrofonun kapanmasına rağmen Erdoğan, düşüncelerini tamamladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, konuşmasının ardından Erdoğan’a teşekkürlerini iletti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altında gerçekleştirilen “Filistin Sorununa Çözüm Arayışları ve İki Devletli Çözümün Uygulanması” başlıklı Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta, Devlet ve Hükümet Başkanlarının konuşma süreleri 5 dakika olarak belirlenmiştir…
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) September 22, 2025