ABD Pazarında Şok Değişim! Yatırımcıların Yeni Stratejileri Belirginleşiyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın duyurduğu "Kurtuluş Günü tarifeleri" sonrası Wall Street'te "Sell America" (Amerika’yı sat) söylemi öne çıkmıştı. Bu süreçte ABD hisseleri, tahvilleri ve dolar birlikte değer kaybetti, bu durum yatırımcıların güven duygusunu olumsuz etkiledi.

ABD Pazarında Şok Değişim! Yatırımcıların Yeni Stratejileri Belirginleşiyor

2025 yılının ilk altı ayında uluslararası yatırımcılar, ABD hisse senetlerine yönelik ilgilerini sürdürdü. Ned Davis Research’ün verilerine göre, yılın başından Haziran ayının sonuna kadar yabancı yatırımcıların ABD’deki mali varlıklarının yaklaşık %30’u hisse senetlerinde yer almaya devam etti. Bu oran, uzun dönemli ortalamanın (yaklaşık %19) oldukça üzerindedir.

VERGİLERİN ETKİSİ BEKLENİLDİĞİ KADAR ŞİDDETLİ DEĞİL

Piyasalardaki anlık paniğin hızla dindirilmesinde, şirketlerin gümrük vergilerinin etkisini beklenenin üzerinde bir başarıyla yönetmesi önemli rol oynadı. Citi’nin hesaplamalarına göre, ABD'nin uyguladığı gerçek gümrük vergisi oranı yaklaşık %9 düzeyinde. Bu da teorik olarak öngörülen %18 seviyesinin yarısına karşılık geliyor. Stoklama stratejileri, istisnalar ve dar kâr marjları ise yükün hafiflemesine katkıda bulundu.

Faiz oranlarının düşmesi ve ABD ekonomisine dair olumlu beklentilerin artması, yatırımcıların güven duyma oranını yeniden artırdı. Ancak Trump’ın son hareketleri ve Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştiriler, yatırımcıların zihinlerinde belirsizlik yaratıyor.

ULUSLARARASI PİYASALAR LİDERLİK ETSE DE FARK AZALIYOR

Nisan ayında ABD varlıkları ile birlikte güvenli liman olarak görülen tahviller ve dolar da satış baskısıyla karşılaşmıştı. Bu dönemde uluslararası hisse senetleri ABD ile arasında %17’lik bir fark yaratmayı başarmıştı. Fakat yaz aylarına gelindiğinde bu fark 10 puana kadar düştü.

Winthrop Capital’ın CIO’su Adam Coons, bu durumu “bahar aylarındaki aşırı tepkilerin normale dönmesi” olarak nitelendiriyor.

ABD HİSSELERİ NEDEN HÂLÂ POPÜLER?

Yabancı yatırımcıların ABD piyasalarına olan tutkusunun arkasında en büyük neden teknoloji sektöründeki fırsatlar yatıyor. Truist’in yatırım direktörü Keith Lerner, “Uluslararası piyasalarda teknoloji ağırlığı oldukça düşük. ABD’nin buradaki avantajı kelimenin tam anlamıyla belirleyici” şeklinde ifade ediyor.

ABD Merkez Bankası’nın faiz indirim kararları, resesyon kaygılarındaki azalma ve Washington’dan gelen yeni mali teşvik sinyalleri, yatırım ortamını olumlu yönde etkiliyor. Dolar ise ilkbahardaki keskin değer kaybından sonra yeniden denge bulmuş durumda.